M.S 5. yüzyılın baÅŸlarında Roma her taraftan saldırılara uÄŸruyordu. Ordu kırılma noktasına gelmiÅŸti. Romalıların deyiÅŸiyle barbarlarla savaÅŸ halindeydiler. Hunlar ve Vandallar önlerine çıkan herÅŸeyi yok etmiÅŸlerdi. Küçük bir kabile olan, Gothlar ise Karadeniz yakınlarındaki topraklarından sürülmüÅŸlerdi. Roma İmparatorluÄŸu‘nun içine doÄŸru, batıya kaçmışlardı.
İmparatorlukta ordan oraya savrulan Gothlar liderleri Alaric önderliÄŸinde yeni bir yurt arayışı içindeydiler. İmparatorun baÅŸ danışmanı Flavius Stilicho ile Gothların lideri Alaric arasında anlaÅŸma imzalandı. AnlaÅŸmaya göre Goth askeri gücü, toprak karşılığında imparatorluÄŸa hizmet edecekti. Fakat Stilicho imparator ile ters düÅŸmüÅŸ ve bir kiliseye sığınmıştı. Fakat imparator onu idam ettirdi(O dönemde tahtta bulunan İmparator Honorius çocukluÄŸundan itibaren tahttaydı. Karakteri Roma’nın kaçınılmaz sonunda büyük rol oynayacaktı). Stilicho‘nun idamı üzerine imparatorun emriyle onu destekleyen herkes katledildi. (İmparatora Stilicho taraftarlarını katletmesi fikri imparatorun danışmanı Olimpius tarafından verilmiÅŸtir). Bu katliamdan kaçmayı baÅŸaranlar aralarında Roma ordusundaki barbarlarda olduÄŸu halde Alaric‘e sığındılar.
İmparator Honorius savunulması kolay bir yer olan Ravenna‘da bulunuyordu. Alaric ise direkt ravenna’da bulunan imparatora saldırmayıp Roma ÅŸehrine saldırmaya karar verdi. Beraberinde 30.000 kiÅŸilik ordusuyla Roma üzerine harekete geçti. Roma ordusu imparatorluÄŸun her yerine dağılmıştı. Çünkü imparatorluÄŸun diÄŸer bölgelerinde saldırılar devam etmekteydi. Bundan dolayı Roma ÅŸehri savunmasız bir haldeydi. Bundan dolayı Roma’ya doÄŸru hareket eden Gothlar hiçbir engelle karşılaÅŸmadan 3 ay gibi kısa sürede Roma duvarlarına ulaÅŸtı. Roma kuÅŸatma altına alınmıştı. Alaric‘in amacı Roma‘yı almak deÄŸildi. İmparator Honorius‘u Roma’yı almakla tehdit edip, kendi halkının yaÅŸayabileceÄŸi bir toprak vermeye zorlamaktı.
Roma halkı senatodan yardım istedi. Senato Alaric ile anlaÅŸmaya vardı. AnlaÅŸmaya göre Roma‘nın bütün servetine karşılık Alaric geri çekilecekti. Senato her evi ve kamu binasını soyup, Alaric‘e 5000 poundluk altın, 30.000 poundluk gümüÅŸ, iyi kalite ipek ve baharatlar getirdi. Fakat Alaric bunları az buldu. Alaric Senator Attalus‘a, imparatoru kendilerine Noricum topraklarını vermesi için ikna etmesini söyledi. Ayrıca Roma ÅŸehrine üç gün boyunca yiyecek girmesine de müsade etti.
Senator Attalus imparatoru Honorius‘u ikna etmeyi baÅŸardı ve Roma‘ya bir kahraman olarak döndü. Alaric iyi niyet göstergesi olarak Roma önünden çekilmeyi kabul etti. Fakat imparator sözünde durmayacak ve 6.000 asker takviye güç gizlice Roma garnizonuna gönderecekti. Fakat bu birliÄŸin komutanları askerleri açık yoldan götürmekle hata yaptı. Bunu öÄŸrenen Alaric, Athaulf’u önlerini kesmesi için gönderdi. 6.000 Roma birliÄŸinden yanlızca 100 Roma askeri kurtuldu. Alaric ve ordusu tekrar Roma’ya yöneldi.
Alaric yeni planı, senato üyelerinden Attalus‘u destekleyip onun imparatorluÄŸunu ilan etmekti. M.S 409 kışında Alaric‘in zoruyla, senato kendi imparatoruna karşı geldi ve onun yerine Attalus‘u seçti. Buna karşılık Honorius ise Jovinus‘un stratejisini uyguladı; Roma’yı aç bırakmak. M.S 5. yüzyıla kadar Roma, Kuzey Afrika‘dan gemilerle gelen tahıla neredeyse tamamen bağımlı hale gelmiÅŸti. Honorius bu erzakların kökünden kesilmesi emrini verdi. Amaç Attalus’un karşı halkı ayaklandırmaktı. Bunda da baÅŸarılı oldu. Haftalar sonra Roma yine aç kaldı ve Attalus‘un popülaritesi çöktü. Alaric, Attalus’tan desteÄŸini çekti. Alaric, Honorius‘a haber salarak onunla toprak vermesi karşılığında anlaÅŸmaya varacaklarını, aksi taktirde Roma önünde bekleyen ordusu ile Roma’yı yaÄŸmalayacağını söyledi ve imparator da bunu kabul etti. Bunun için Alaric ve komutanları yeni bir anlaÅŸma imzalamak üzere Ravenna‘ya doÄŸru yola çıktı, ordusu ise Roma önünde beklemekteydi.
2 yıl süren savaÅŸların ardından Gothların kralı Alaric ve Honorius anlaÅŸacak gibi görünüyordu. Fakat imparatorun generallerinden, bir Goth olan ve Alaric‘in eski düÅŸmanı Sarus , Alaric ve ordusunu imparatorun haberi olmadan tuzaÄŸa düÅŸürdü. Fakat bunda baÅŸarılı olamadı. Artık Roma için felaket kapıdaydı. Alaric ve ordusu 2 yılın ardından M.S 10 AÄŸustos 410 yılında Roma‘ya saldırdı. Bazı kaynaklar kapıların Gothlara Roma’nın kendi yurttaÅŸları tarafından açıldığını öne sürmektedir. Daha fazla acı çekmek istemiyorlardı. Roma acımasızca yaÄŸmalandı.
İmparator Honorius 13 yıl daha tahtta kaldı. Roma‘nın çöküÅŸündeki rolü yüzünden alçalmış olarak ve varis bırakmadan öldü. Alaric ise Roma’nın yaÄŸmalanmasından yalnızca 4 ay sonra öldü. Halkına güvenli bir sığınak bulamamanın verdiÄŸi acıyla öldü. Alaric‘in komutanlarından Athaulf, Alaric‘in yerine kral oldu ve Honorius‘un kız kardeÅŸi Galla Placidia ile evlendi. 8 yıllık arayışın ardından Alaric’in varisleri en sonunda hayalini gerçekleÅŸtirdi. Fransa’nın kuzeyinde yer alan yeni bir güvenli yurt buldular ve Vizigoth Krallığı’nı kurdular.
Alaric‘in Roma‘yı yaÄŸmalaması imparatorluÄŸun sonu deÄŸildi fakat sonun baÅŸlangıcıydı. M.S 476 ‘da, batıdaki son Roma imparatoru tahttan indirildi. DoÄŸuda ise imparatorluk farklı ÅŸekilde devam etti.
–Honorius ile ilgili deÄŸerlendirmeler
Prokopius‘un SavaÅŸlar Tarihi adlı eserinde aktardığı (Gibbon‘ın inanmadığı) bir hikâyeye göre Roma’nın yok olduÄŸunu duyan Honorius haberin “Roma” adını verdiÄŸi bir tavukla ilgili olduÄŸunu zannetmiÅŸ ve daha biraz evvel kendi eliyle bu tavuÄŸu beslediÄŸini söylemiÅŸtir. Bunun üzerine kendisine söz konusu olan Roma’nın tavuk deÄŸil ÅŸehir olduÄŸu açıklanmıştır.
Tarihçi J.B. Burry Honorius‘un hükümdarlığıyla ilgili kendi görüÅŸünü özetlerken “Åžayet hükümdarlığı batı Avrupa’nın Romalılıktan TötonluÄŸa geçmesi gerektiÄŸine karar verildiÄŸi hayati bir dönemle çakışmasaydı adı imparatorluk tahtını iÅŸgal eden en silik kiÅŸiler arasında unutulurdu,” diye yazmıştır. 28 yıllık dönemin felaketlerini sıraladıktan sonra Bury ÅŸöyle tamamlamıştır: “Topraklarını istila eden düÅŸmanlara karşı dikkate deÄŸer hiçbir ÅŸey yapmamış biri olarak doÄŸal bir ÅŸekilde ölene kadar tahtı iÅŸgal edecek ve kendisine karşı ayaklanan yığınla tiranın yok oluÅŸuna tanık olacak ÅŸekilde fazlasıyla talihliydi.”
In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth.
Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit
different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be
efficiently
managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation.
Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the
game.
Work for the good of your country and
see it rise to an empire.
Activities in this game are divided into several modules.
First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you
will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress
as a fighter.
You will work in either private companies which are owned by players or government companies which
are owned by the state.
After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your
own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock
company and enter the stock market and get even more money in this way.
In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.
"E-Sim is one of the most unique browser games out there"
Become an influential politician.
The second module is a politics. Just like in real life politics
in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes.
From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability
to run for the head of the party you're in.
You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws
proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself.
Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you.
You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential
elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state
(for example, who to declare war on).
Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have
a good plan and compete for the votes of voters.
You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.
The international war.
The last and probably the most important module is military.
In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control
over territories which in return grant them access to more valuable raw materials.
For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have
to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on
their territory.
You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life
as a pacifist
who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling
products).
At the auction you can sell or buy your dream inventory.
E-Sim is a unique browser game.
It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present
in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth
according to their own.
So come and join them and help your country achieve its full potential.
Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.
Take part in numerous events for the E-Sim community.