Article
Türkiye'nin tarafsız gazetesi "The Mugla Times"' tan herkese merhaba! Bugün sizlere Sakarya Meydan Savaşı'nı özetlemeye çalıştım. Umarım beğenirsiniz.
Turkey's unbiased newspaper "The Mugla Times", hello from everyone! Today, I tried to summarize the Battle of Sakarya. I hope you like it.
The Battle of Sakarya was an important engagement in Turkish Independence War.
General Papoulas has ordered the Greek army to conquering Ankara. If the Greek Army won the war, the Turkish Nationalists has to accept the Treaty of Sevres.
General Papoulas was oppose to war in inception. Because if the Greek Army go to Anatolia, he think it will be badly result. But, Papoulas unable resist pressure from the public and ordered his army to attack.
On 22 July 1921, Turkish army withdraw to the east of Sakarya River. Turkish withdraw is completed quickly. Greek army marched for 9 days to attack position. This march was detected by Turkish reconnaissance units.
The battle went of 23 August to 13 September, in Sakarya River around. The battle line stretched over 100 km.
On August 23, battle was joined when Greeks made contact with advanced Turkish positions south. The Turkish Staff few miles east of the coast of the Sakarya River and the troops were prepared to resist.
Greek Army attacked Haymana and Mangal Mountain by 1. Greek corps and 2. Greek corps.
But, this attacks was failed. After, Greek forces wanted to tear their defense. Greek forces conquered the Chal Mountain on 2 September.
Greek troops advanced to Ankara up 50 km. But, They could not escape the defense of Turkish troops.
Turkish Army has started the counterattack on 10 September. The counterattack was commanded personally by Mustafa Kemal Pasha. After the counterattack was ended on 13 September, Greek Army retreated to east of Eskisehir-Afyon.
The Turkish Army' s casualty was +5700 dead and 18,400 injured soldier.
Greek Army' s casualty was +3700 dead and 18.900 injured soldier.
No option left except withdraw for Greeks. As a result of the
Greek Army' s rape, arson and looting of the Turkish civilian population, more than 1 million Turkish civilians became homeless.
Ankara Agreement was signed between France and Turkish Government.
General Papoulas was resigned for task on May 1922.
Sakarya Meydan Muharebesi, Türk Tarihinin ve Kurtuluş Savaşı'nın en önemli dönüm noktalarından birisidir. Bu savaşın önemini Yazar İsmail H. Sevük şöyle belirtiyor:
"13 Eylül 1683 günü Viyana' da başlayan çekilme, 238 sene sonra Sakarya'da durdurulmuştur."
TBMM Ordusu, Kütahya-Eskişehir Savaşları' nda Yunan ilerleyişini durduramadı ve Sakarya Nehri' nin doğusuna çekildi. Rumlar, bu zafer sarhoşluğu içinde, Yunan Ordusu'nun Ankara' ya kadar girmesi için hükümete baskı yapmaya başladılar.
Yunan Orduları Başkumandanı General Papoulas, ordunun Anadolu içlerine kadar girmesinin felakete yol açacağını düşünüyordu, bu yüzden taarruza karşıydı. Ama baskılara ve "Ankara Fatihi" olmanın cazibesine karşı koyamadı ve ordusuna taarruz emrini verdi.
Eğer Yunan Ordusu savaşı kazanırsa; TBMM, Sevr Antlaşması' nı kabul etmek zorunda kalacaktı.
22 Temmuz 1921' de Türk Ordusu Sakarya Nehri' nin doğusuna çekildi. Çekilme çabucak tamamlandı. Çekilme tamamlandıktan sonra, Yunan Ordusu saldırı pozisyonu için tam 9 gün boyunca Türk birlikleri ile karşılaşmadan yürüdü. Fakat bu yürüyüş, Türk keşif uçakları tarafından tespit edildi, böylece Yunan Taarruzu baskın olma özelliğini kaybetti.
Muharebe, 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında, Sakarya Nehri etrafında gerçekleşti. 22 gün ve gece sürmesi, Sakarya Meydan Savaşı' nın harp tarihinde "en uzun süren meydan muharebesi" olmasına neden oldu. Savaş hattı 100 kilometreye kadar uzadı.
23 Ağustos' ta Yunan birliklerinin güneydeki Türk birlikleriyle temas sağlamasıyla savaş başladı. Türk birlikleri, Sakarya kıyılarının birkaç mil doğusunda savunmaya hazırdı.
Yunan Ordusu, 1. Kolordusu ile Haymana
bölgesinde, 2. Kolordusu ile de Mangal Dağı' nın güneydoğusunda kuşatma taaruzlarına girişti. Fakat bu taarruzlar Türk birlikleri tarafından durduruldu.
Kuşatma taaruzlarında başarı elde edemeyen Yunan Ordusu, Türk cephesini Haymana istikametinden yarmaya girişti. 2 Eylül' de bölgeye hâkim olan Çal Dağı, Yunan Ordusunun eline geçti ve zaman zaman bazı yerlerde Türk cephesi yarıldı. Fakat Türk birlikleri bu boşlukları kısa sürede doldurdu ve direnişe geçti. Yunan Ordusu, klasik askeri tekniklere göre Türk Ordusunun Kızılırmak'ın doğusuna çekilmesini beklerken; Mustafa Kemal Paşa' nın yepyeni savunma planıyla karşılaştılar. Buna göre Türk Ordusu Ankara' nın doğusuna çekilmeyecek ve alan savunması yapacaktı.
Mustafa Kemal Paşa, alan savunması yapmaya karar vermişti. Ama en kötü ihtimaller göze alınarak Ankara' daki hükümetten "Kayseri' ye taşınma için hazırlık yapılması" ve "gerekirse hükümet binalarının tahrip edilmesi" istendi.
Yunan Ordusu, Ankara'ya 50 kilometre kalacak kadar ilerledi. Fakat Türk Birliklerinin yıpratıcı alan savunmasından kurtulamadılar. Bu da yetmezmiş gibi, Türk Süvarileri cephe gerisinde Yunan ikmal kollarına zarar veriyor, cephe gerisinden destek alamayan ordu zayıflıyordu.
Öyle ki, bir keresinde Albay Fahrettin Altay komutası altındaki süvari birlikleri, Yunan Karargâhı' nın bulunduğu Uzunbey Köyü' ne baskın verdi (Fakat köyde karargâh olduğunu bilmiyorlardı.). Papoulas ve Kurmayları korku içinde bir eve saklandı. Süvariler köyde bulunan Yunan birliklerine ağır hasarlar verdi ve cepheye yollanacak malzemelerin pek çoğunu imha etti. Cephe Komutanlığından gelen emir üzerine cephe sol kanadına yetişmek üzere geri çekildiler.
Yunan Ordusu' nun cephanesi ve yiyeceği azaldı, taarruz azimleri ve istekleri düştü. Eskişehir' de askeri hastaneyi ziyaret eden General Papoulas, askerlerin "Eve dönmek istiyoruz" gibisinden tepkileriyle ve yuhalamalarıyla karşılaştı. 9 Eylül 1921' de Yunan Büyük Taarruzu durdu, ordu savunmaya geçti. Artık taarruz sırası, Türk Ordusu'ndaydı.
Türk Ordusu, 10 Eylül' de Mustafa Kemal Paşa'nın bizzat yönettiği taarruz ile Yunanların iyice savunmaya çekilmesine engel oldu, aynı gün Çal Dağı ve Dua Tepe geri alındı. Türk taarruzu 13 Eylül'e kadar sürdü. Yunanlar Eskişehir-Afyon hattına çekildi; çekilirken demiryollarını, Sakarya Nehri üzerindeki köprüleri, köyleri yıktı ve tahrip etti; halkın mallarını gaspetti, götüremediği malları imha etti.
Çekilme sonucunda 20 Eylül' de Sivrihisar, 22 Eylül'de Aziziye ve 24 Eylül'de Bolvadin ve Çay, düşman işgalinden kurtuldu.
Sakarya Meydan Muhaberesi' nde Türk Ordusu 5700' den fazla şehit verdi, 18.400 asker yaralandı.
3700' den fazla Yunan askeri öldü, 18.900 asker yaralandı.
Geri çekilmekten başka seçeneği kalmayan Yunan Ordusu' nun yaptığı tecavüz, kundaklama ve yağma sonucunda 1 milyondan fazla Türk zarar gördü.
Yunanların savaşı kazanmasını isteyen işbirlikçi medya, özellikle Ali Kemal (Nam-ı diğer Artin Kemal, geçtiğimiz günlerde İngiltere Başbakanı olan Boris Johnson' un büyük dedesidir aynı zamanda), Türklerin zaferine pek üzüldüler.
General Papoulas ve kurmayları, başarısız maceralarından sonra Mayıs 1922' de görevlerinden istifa etti.
Fransızlar, Anadolu'daki İngiliz çıkarlarına hizmet etmekten vazgeçti ve TBMM Hükümeti ile Ankara Antlaşması (1921)' nı imzaladı. İngilizler bunu duyunca çılgına döndü.
Sevr Antlaşması ve İngilizler ile Yunanların Sevr Hayalleri, 1 yıl sonra Türk Büyük Taarruzu sonunda tarihin çöplüğüne gömüldü.
Bu makaleyi de İzmir Marşı ile bitirelim. 
Okuduğunuz için teşekkürler! / Thank you for reading my article!
Previous article:
Gündemden Haberler (4 years ago)
Next article:
Gündemden Haberler (4 years ago)
About the game:
USA as a world power? In E-Sim it is possible!
In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth. Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be efficiently managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation. Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the game.
Work for the good of your country and see it rise to an empire.
Activities in this game are divided into several modules. First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress as a fighter. You will work in either private companies which are owned by players or government companies which are owned by the state. After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock company and enter the stock market and get even more money in this way.
In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.
Become an influential politician.
The second module is a politics. Just like in real life politics in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes. From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability to run for the head of the party you're in. You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself. Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you. You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state (for example, who to declare war on). Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have a good plan and compete for the votes of voters.
You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.
The international war.
The last and probably the most important module is military. In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control over territories which in return grant them access to more valuable raw materials. For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on their territory. You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life as a pacifist who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling products).
At the auction you can sell or buy your dream inventory.
E-Sim is a unique browser game. It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth according to their own. So come and join them and help your country achieve its full potential.
Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.
Take part in numerous events for the E-Sim community.