Ahizeyi şok etkisiyle bıraktım. Olaylar bir anda beynimde çözülmeye başladı. Yanımda korku ve merakla bekleyenlere babaya saldıracaklar deyip apar topar evden çıktım. Hastaneye vardığımda ortalık kararmıştı. Dışarda gezinen arabalar görüyordum. Şili mafyası olduklarına kalıbımı basardım. Gizlice hastaneye girip babayı aramaya başladım.
Bir süre aradıktan sonra Ivan’ı buldum. Ancak burada güvende değildik. Bir iki adamla burayı koruyamazdım. Diğerleri gelene kadar çok geç olabilirdi. Bunları düşünürken Ivan gözlerini araladı. Beni yavaşça süzdü. Tereddütlü ve stresli halimi hissetmemesi imkansızdı. Elini yavaşça kaldırıp yanına yaklaşmamı işaret etti. Yanına gittim. Yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oldu. Bir şeyler diyeceğini anlayınca biraz daha yaklaştım. Bana “Yüzünden anladığım kadarıyla Şili mafyası buralarda, endişelenme bundan da kurtulacağız.” dedi. Biraz rahatlamıştım. Babanın bir planı vardı demek. “Ama nasıl?” diye sordum.
Baba’nın planı olmadığını anladığımda “Off”layıp doğruldum. Yeniden dışarı çıktığımda yüzüme bakan ★ Monarch ’ı gördüm. Baba’nın hatırnaz bir arkadaşının oğluydu. Elinde çiçekle geçmiş olsuna gelmişti. Kendinden öyle emin duruyordu ki bir ara arkasında bir araba adamla geldi sandım. Bu kafamda bir fikir uyandırdı. Kolundan tutup biraz ileriye götürdüm. “Monarch senden bir şey isteyeceğim, Baba’nın da benim de hayatım buna bağlı” dedim. “Ne gerekirse kardeşim” dedi. Ondan hastanenin dış kapısına çıkmasını ve sanki belinde silah varmış gibi durmasını istedim. Düşünmeden kabul etti.
★ Monarch ’ı dışarıdakileri oyalamak için gönderdikten sonra yanımda getirdiğim adama arabayı arka kapıya çekmesini söyledim. Daha sonra Ivan’ı yatağıyla beraber taşımaya başladım.Hızlıca arka kapıya geldikten sonra babayı dikkatlice arabaya oturttuk. Gaza kökleyip malikaneye döndük. Babayı hızlıca yatağına yatırdıktan sonra ailenin manevi oğlu ve avukatı El Profesor beni yanına çağırdı. Onu hep fazla ciddi bulurdum. Bu kez her zamankinden daha ciddiydi. Yüzünde zor bir karar alan adamın sıkıntısını görebiliyordum. Bana “Açık sözlü olacağım. Kısa ve net konuşacağım. Emir Timur öldü.” dedi. Biraz duraksadı. Bu cümle beynimde bir süre yankılandı. Inside konuşmaya devam ediyordu ancak onu duyamıyordum. Kulaklarımda bir uğultu vardı. Inside beni sarsınca kendime geldim ve dinlemeye devam ettim. “Bunu şuan babaya diyemeyiz. Ancak Osman’ın ölümüne sessiz kalmamız çok sorun çıkarır. Bir cevap vermeliyiz. Bu cevabı sen vereceksin. Osman’a bu tuzağı kuranları buldum. ★ anilsahbaz98 pusuyu tasarlamış. Bizzat da oradaymış. 110 tane mermi çıkmış Osman’dan. 4 araba adam taramalılarla arabasının önünü ve arkasını kesip otomatik silahlarla birer şarjör boşaltıp uzaklaşmışlar. Bu gaddarca katliamın öcünü sen alacaksın. Yarın akşam restoranda olacak. İşini bitireceksin. Ne pahasına olursa olsun.
Ertesi akşam iş görüşmesinde olan ★ anilsahbaz98 ’i restoranda izlemeye başladım. Etraf çok sakindi. 6 adamını görüyordum. Dışarıda gizlenmiş daha fazlası olabilirdi. İşimi hızlı yapmalıydım. Mafya aleminde yüzü pek tanınan biri olmadığımdan şanslıydım. Derin bir nefes aldıktan sonra içeri girdim. İlk kez böyle bir infaz görevi aldım. İnanılmaz heyecanlıydım. Ancak aklıma dostum Osman geldi. Onu nasıl katlettikleri. Ölüm pahasına da olsa intikamını alacaktım. Aniden silahımı çekip Anıl’ın konuştuğu adama ateş ettim. Hiç durmadan silahı anıl’a doğrulttum. Adamları aniden dondu. “Seni öldürmemem için yalvar ulan!” dedim. “Sen kimsin lan?!” dedi. Böyle bir cevap beklemiyordum. “Ben Baba’nın adamı ★ muhammet5454 , buraya Osman’ın intikamını almaya geldim.” dedim. Bana “O silahı çektin mı sıkacaksın aslanım, yoksa Osman’a deptiğim 110 mermiyi sana da tıkarım” dedi. “Hığaaaaaa” diye bağırdıktan sonra mermileri yağdırdım.
Hemen masayı devirip siper aldım . Biraz çatıştıktan sonra mutfaktan kaçmaya başladım. Ancak sokağın başına çıktığımda polisler tarafından yakalandım. Silahımı yere bırakıp dizlerimin üstüne çöktüm. Bir polis gelip beni yere yatırdı. Üstümü aradıktan sonra kelepçeleyip arabaya tıktı. Nezaretteyken El Profesor ziyaretime geldi. Beni buradan çıkaracağını söyledikten sonra tebrik etti. Anıl şili mafyasının “Azrail” lakaplı bir infazcısıymış meğer. Sağolsun El Profesor bunu bana adamı öldürdükten sonra söyledi. Mahkeme günü geldiğinde düşündüğüm tek şey kardeşimden farksız olan Osman’ın cenazesine yetişemememdi.
Bu ★ anilsahbaz98 ’in baya namlı biri olduğunu mahkemeye götürülürken bir düzine polis tarafından sürekli didik didik aranıp korunduğumda daha iyi anladım. Medya mensuplarının yoğun ilgisi ve havada uçuşan soruları içerisinde inanılmaz bir atmosferde araca doğru götürülüyordum. Buradan çıkmak için tek umudumsa El Profesor ’idi. Hoş, onca delille yakalanan biri olmama rağmen bunu nasıl yapacaktı, en ufak bir fikrim dahi yoktu. Öğreneceğimse iki şey vardı.İlki Osman’ın intikamını almak beni sandığımdan daha az rahatlatacaktı. İkincisi ise, artık yer altı aleminde adı bilinmeyen biri değil, “Azrail’in Katili” olarak bilinecektim.
In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth.
Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit
different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be
efficiently
managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation.
Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the
game.
Work for the good of your country and
see it rise to an empire.
Activities in this game are divided into several modules.
First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you
will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress
as a fighter.
You will work in either private companies which are owned by players or government companies which
are owned by the state.
After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your
own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock
company and enter the stock market and get even more money in this way.
In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.
"E-Sim is one of the most unique browser games out there"
Become an influential politician.
The second module is a politics. Just like in real life politics
in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes.
From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability
to run for the head of the party you're in.
You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws
proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself.
Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you.
You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential
elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state
(for example, who to declare war on).
Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have
a good plan and compete for the votes of voters.
You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.
The international war.
The last and probably the most important module is military.
In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control
over territories which in return grant them access to more valuable raw materials.
For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have
to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on
their territory.
You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life
as a pacifist
who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling
products).
At the auction you can sell or buy your dream inventory.
E-Sim is a unique browser game.
It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present
in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth
according to their own.
So come and join them and help your country achieve its full potential.
Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.
Take part in numerous events for the E-Sim community.